Üniversitedeyim, Bursaya gidip geliyorum, Yalova Seyahat vardır, Bursa Yalova çalışıyorlar bende sık sık kullanıyorum. Bir gece bindim bunların otobüsüne son feribota yetişmek için ,eve döneceğim. Şöför bir kaset takmış, bir şarkı ring olarak çalıyor takribi 20 kez filan dinldik. Musalla taşı diyor, yok gelinlik giyecektin kefen giydindiyor, o dedikçe bizim şöför nasıl iniyor rmpadan. Lan gelin değil biz giyeceğiz kefeni, bırak gelini allahım kopmuş adam. Dedim ne biçim müzik lan bu adamı komalık etmiş, şemali kaymış. Kesin kafası iyyidi zaten. Sonra yıllar geçti, 2 gün önce aklıma geldi dedim bi araştırayım, Cengiz Kurtoğlunun çıktı parça. Sözleride şöyle;
dünyada biricik sevdiğim sendin, kaderi yenip de evlensek derdin;
gelinlik yerine kefeni giydin, kucakladı seni musalla taşı...
gariban bırakıp beni terk ettin, kucakladı seni musalla taşı...
aşkınla kahroldum döndüm deliye, gözyaşlarım bana senden hediye;
razıydım seninle her türlü derde, sana yuva oldu musalla taşı,
ömrün son durağı musalla taşı...
kara kaş, kara göz şimdi nerede? umudum yarınım kaldı geride...
ben artık neyleyim onsuz alemde, beni de kucakla musalla taşı...
bir nefes kalmadı şu bedenimde, beni de kucakla musalla taşı...
son yolculuk için çakılmış kasa, ne olur son defa kalkıp bir baksa;
çark böyle dönüyor, değişmez yasa; kaderin yazgısı musalla taşı...
ömrün son durağı musalla taşı...
Damarın dibi yani son nokta. :) Sonra dedim diğer şarkıları nasıl. Benim hiç tarzım değil taverna aslında. Hem 80leri sevmem hem dibe vurmayı ama kardeşim adam inanılmaz çıktı. Cidden utandım kendimden, niye dinlemedim ben bu adamı diye çünkü ben arabesk gibi acıları kullandığını, insanların yaralarını sömürdüğünü düşünmüştüm. Ama yok öyle değilmiş cidden korkunç. TSM ile beraber pis rakı içerim ben bunla. Ama özel günler hariç, içmicez dedik ya kardeşim. ;)