
Daha önce Kader"i izlediğimi ve ne kadar çok beğendiğimi yazmıştım. Bu sefer Zeki Demirkubuz"un Masumiyetini izledim inanılmazdı. Özellikle Kader filminin devamı gibi olması beni çok heyecanlandırdı. Buda inanılmazdı. Devam filmi tadı alınca yapım yılına bakayım dedim 1997 çıktı. :) Tam 10 yıl öncesi. Zaten Güven Kıraç tazecik.Ne kadar değişmiş adam dedim. Sonra kendime sonrdumo soruyu. Ne kadar değiştin diye. 1997 yılında üniversite sınavına girdim ben. O zaman 2 sınav vardı. Bursayı kazandığımı duyduğumda hiç sevinmemiştim çünkü olayın durumu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Sonra topladık pılıyı pırtıyı göçtük 5 yllığına Bursaya. Tab i bu göçme olayının sadece lafta kalacağından pek haberim yoktu manende bayağı göçtük. Aklımda kalanlar, çocuk olduğum inanılmaz derecede piçlik yaptığım. Üstüme başıma hiç bakmıyordum ve iğrenç giyiniyordum. Saçlarıma jöle sürüyordum ve Amadeus diye bir parfümüm vardı. Ayrıca makarna ve yumurtadan nefret ederdim. Ama şimdi ikisinide çcok seviyorum. Çok ama çok konuşurdum, insanları bayıltırcasına. Ha şimdide konuşuyorum ama bayılmalarına ramak kala durabiliyorum.
İnsanların ne kadar kötü olabileceğini üniversitede gördüm. Mesela o yaşa kadar insanların alevi-sünni diye ayrıldığına hiç tanık olmamıştım. Ve bu kadar küçük hesaplar peşinde koşmalarına. Birbirlerini altaltmlak için yarışmalarına. çok safmışım ama kaşarlaştım artık. Danonedeyken bir reyoncuya dediğim gibi "Burda bir orospuçocuğu varsa o da benim benimle sakın xxxişme..! " felsefesi yerleşti artık benliğimde. Artık gözünden anlıyorum beni kazıklamaya çalışanı, kazıklayan olursada dönüp gidiyorum. Birde şeyi hatırlıyorum o zamanki kız arkadaşıma seni seviyorum demiştim oda ama ben seni sevmiyorum demişti. :D Sabaha kadar ağladım ama şimdi komik geliyor, belki o zaman döktüğüm yaşlar bitti artık o yüzden gelmiyor gözümden. Kim bilir. 10 yıl. Ama iyiyim hala dimdik ayaktayım, ve bütün o onun bunun çocuklarına teşekkür ederim beni, bugünkü karakterimi oturtmamda beni düzerek yardımcı oldukları için. Hepsine minnettarım...