.jpg)
Çok yorgun ve bitkin düşmüştüm. Şirketin durumu, geçiş dönemi, özel sorunlarım, hayatımın tekdüzeliğe doğru koşar adım gitmesi canımı sıkıyordu. Dün toplantı bittiğinde bir "balık" lafı çıktı ortaya. Aslında göle giden bir iki kişi vardı ama biz zaten hırpalanmış olduğumuzdan denizde karar kıldık ve sabahın 6sında Pazar günü Baltalimanı sahilinde duruma uygun olarak 4 bayta oltalarımızla yerimizi aydık. :)
Oltalar kuruldu, takımlar takıldı, kancaydı,fırfırdı, çapariydi, kıldı yündü derken termosta etirdiğimiz çaydan bir bardak doldurdum ve kendimi boğazın o sakin sessiz ortamına bıraktım. Yosun kokuyordu ve sadece martı sesleri vardı. "Olm işte huzur bu laaan" diye düşündüm. Mutluydum.
Rahat giyinmiştim duruma uygun olarak, rahatlayacaktım ya, kafamı boşaltacaktım ya, gerisi önemli değildi. Oltaları atıp çekmeye başladık, bir iki tanesi takıldı koptu kurtuldu, kurşunları koptu bir iki zaman ama çekmeye başlamıştık.
Kova doluyordu. Tabi bu utanç resmini anlatmaya hiç lüzum yok. Yandaki amca 4,2 mtlik kamışıyla dünyaları çekerken biz 3.5 mlik kamışlarla babaları çekmeye başladık. İyi kötü tutuyorduk hani. Kutlay hayvanı hariç. Arkadaş, adam o kadar saat hiç mi balık tutamaz. Uğursuz, atıyo boş çekiyo, ben aynı oltayla atıyorum 4 tane, 6 tane. Sonra hırs yaptı bu taa ki, prezervatifi tutana kadar. :)))
.jpg)
Bu kadar boklu denizden balık çıkması beklenemezdi zaten. :) Adam gitti prezervatif tuttu. Ulan dolandı oltaya, tutupta atamıyoz. Uğraş baba uğraş, birde yan taraftaki Mehmet Abinin (Deli bi kişilikti orda tanıştım kendisiyle. :)) "Lan olm bu ne balığı" diye bağırıp, yan taraftan "Pantalon Balığı" cevabının gelmesi yarılmamıza sebep oldu.
.jpg)
Ben artık yorulmuş ve kendime iyi davranmaya söz vermişken, işi gücü bıraktım başladım bizimkilerle dalga geçmeye. O sırada Levent hayvanı oltayı koluma sapladı, koldan çıkarttık, kazağa sapladı, onu çıkarayım derken kazağımı yakmaya çalıştı, biz iyice moda girdik etraf yıkılıyo biz yıkılıyoruz. Ben artık tamam bir iki daha atalım kaçarız fikrini kafama yerleştirmişken o atışlardan biride oltaya takılacakları hayal bile edememiştim. Evet evet...
Prezervatif,..
Hemde 2 tane, hatta biri de tırtıklı.
:)))
Al işte, şimdi ben ne diyeyim, ne söyliyeyim. O onu takıp denize atan kişinin annesine sevgilerimi göndermem mi ben..? Görderdim tabi ki, hem annesine, hem babasına, hem halasına.
.jpg)
And the condom goes tooooo... Atonicaaaa, hey hey heeey nen var kuzum..? :P (ulan şu surata bak, arkadaş kendimden neffret ediyorum ya, tek gezmeyeyim bari de belediye zehirlemesin. :(( )