
Bu atonica ne yapar diye merak edenler için olağan bir günümü küççücük şekilde anlatmaya çalışacağım. Böylece ne kadar erişilebilecek biri olduğumu alayacaksınız. :))) Kahvaltıda atıştırırım ve kargalar daha uyurken güneş bile yeni doğmaya başlarken evden çıkarım.

Şirkete uğrayıp çayımı içerim, arkadaşlarla takılırım 30 dk kadar ve bölgeme doğru yola çıkarım. Sebah trafiği pek olmaz o saatte, saat 6:30 civarıdır. Mahmutbeyden Şişliye takribi 7 dkda gidiyorum. :) Biliyorum hız kötü bişi...

Dağıtım arabası indirir malları ve ben ona belirli yerlerde yardım ederim. Bütün bu ürünlari reyona dizerim. Nefret ediyorum işimden ama naaparsın ablası ekmek parası.

Bu duruma getiririm reyonu ve devam ederim diğer bi noktaya doğru. Aptallamıyor değilsin dolap soğuk dışarısı sıcak damarların büzüşüyor.

Başka bir market gelir önüne. Sevip sayarlar beni. Tüm bölge benden sorulur okurum canlarına. Terör estiririm dediğimi yapmazlarsa. :)) Şefim şefim diye çevremde dolaşırlar genelde. Gücü kullanacaksın başka şey demem.

Arada bir mola veririm. Bardak veriyordu cola ve şişede çıkarılan ilk şişe olurca alamamazlık edemezdim. Zaten bardaklara zaafım var değişik değişik onlarca bardağım var. Hani cola içmiyordum..? Tabi ki içmiyorum eve getirdim hepsini. :))
Sİparişyeri alırım ve şirkete doğru geri dönüş başlar. Trafik bomboktur tüm günden çok yorar adamı. Bide papa gelmişse sıçtığının resmidir.
İğranç şirkete ve depoya gelir siparişi veririm. Bu kadar pis bir depo olamaz, ama distribütör yapabilecek birşey yok. İş biter ve takılırım. Saat 14:30dur.
Ve toplantı olur. Saat 5dir. 7de biter bu geyik. Verdiğim önem, yazıp çizmelerimden bellidir. Nefret ederim o yüzdende iş arayışlarım çok hızlandı bugünlerde. Bir bok gün daha bitmiştir söylene söylene eve gelirim ve okuyamadığım kitaplara dalarım. Dışarı çıkmazsam ve maç yoksa tvde 22 gibi yatarım. Allahım kim derdi koskoca Atonica 22de yatacak diye. Kıyamet kopacak kıyamet...