
Götü kurtlu Atonica sabah kıçında bir kaşıntıyla kalkar, rahatsızlanmıştır. Gezmesi, bir yere gitmesi gerekmektedir. Ama nereye. Sapanca olmaz der kendi kendine dur yardım alayım hemen. Kankisini arar ve
Polenezköyde uzlaşılır. 15 dkda kendisini Ulustan alır ve FSM köprüsünde kankisinin "
KGS alamayan kafana sıçam" sözleri arasında sırada buluverir kendini.

Kankisinin arabayla yaptığı büyük kaza adam gibi gitmesini sağlamıştır. Tintin, sağdan sağdan devam eder yoluna.

Sonra
Leonardoya gidilir. Çok dehşet bir o kadarda büyüleyici bir mekandır. Polonyalılar işlettiği için havası garip biraz. Ama Sütlü Nescafe bile bir değişik bir lezzetli. Arkadaki havuz mükemmel ve girişi 25 H. İçi 35 H.Sonu şeklinde. Yan masadaki çiftin kavga edip hatunun "
meyve getir" şeklindeki emrine erkeğin "
kal al tabak meyve orada" diyerek ortadaki masayı göstermesi günün önemli derslerinden biriydi.

Aha bokunda boncuk arayan Atonica..

Sonra
Bahçeköy Sultansuya gidilir. Mangal alınır, efenim domatesti biberdi carttı curttu şeklinde devam edilir muhabbete. Çok büyük bir mekan. Garson "Öğlen 600 kişi vardı abi" diyerek dumur etmiştir beni. 600 x 50= ??? Darphane burası sanırım. :)))

Soğuk bira içililmeden mangal olur mu..? Tabi bir tane 30 promil oluyor. Fazlası zarar.

Hayatın anlamı bu değilde nedir biri bana izah etsin.

En son durak tabi ki
Bebek Starbucks. Kankilerimden biri saolsun hiç para vermeden "zengin aromayla" donatılmış içeceklerimizi almışız gelene geçene bakıyoruz. Bu arada
06 z 7006 plakalı aracın sahibine sevgilerimi sunarım. :))) İnsan evladıymış kendisi güzel insan.
Bu geçen haftasonu. Bu haftasonu gene kaşındım ve Sapancaya gittik gene. Yeni eve girdim ama anlatmayacağım bu seferkini, bana kalsın bu haftasonu. ;)