
Çok istemiştim senin o olmanı. Hatta çok ümitlenmiştim. Ciddi ümitlenmiştim. Çok uzun zamandır paslanan kalbimin ambarlarında iadeye ayırmış, imha etmiştim o hissi. Çünkü güvenmiyordum. Ama sana güvenmiştim. O kadar güvenmiştim ki, o kadar üzerime gelmene, "İyi geceler Emre" demene, olmayacak şeylere abartı tepkilerine hep göz yumdum. Aslında hiç göz yuman biri değildim ve anlamanı bekledim. Ama anlamadın, yada anlamak istemedin. Hatta sana bunu söyledeğimde bana "sen yaptığın herşeyi söylüyorsun, söylemek için mi yapıyorsun" bile dedin. Hep önyargıyla geldin bana. Keşke gelmeseydin. Geçmişinde yaşadığın kötü olayların gölgesini hiç atamadın üzerinden. Sanki tek yaşayan sensin gibi. Ve bizimde güneşimizi karattın. Üzgünüm. Senin o olmanı çok istemiştim...
Belki çok kızacaksın bana, belki küfredeceksin bunları neden sana söylemeyip buraya yazdım diye. Öyleişte. Bir açıklaması yok.
Peki şimdi..? :))) Eski taaas, eski hamam. Yaşam filmi kaldığı yerden devam ediyor...