Vintajımın Püsküütü son yazlarından birinde değinmişti Müslüm Babaya. Sanılanın çok aski istikamette bir kişilik olduğu için size "ulan ben bu adamı denyo sanıyodum, ayıp etmişim!" dedirtecek bazı olayları yazıyorum. :) Resimden görüldüğü üzere son derece sempatik bir kişilik kendisi.
Kendisi geçirdiği bir trafik kazası sonucunda (Tarsustan Adanaya konser sonrası gidiş) işitme duyusunun yarisini, koku alma duyusunun tamamini yitirmiştir. Hatta öldüğü sanılıp morga kaldırılırken yaşadığı farkedilmiş ve direkten dönerek yaşamaya devam etmiştir. Ama geriye bu arızalarından başka birde sadece ışığı algılayabilen bir göz kalmıştır. Ciddi şekilde alkol ve uyuşturucu problemi vardır. Ancak yavaş tarzı sanılanın aksine kazadan yadigardır. Aynı apartmanda onunla komşu olan bir arkadaşım belgeyle esar kullandığını söylemişti. Hatta bu şehir efsanesi olarak devam etmiştir.
Kendini ve dünyayı olduğu gibi görebilme yetisine sahip aşmış bir sanatçıdır. Asla detone olmaz ve inanılmaz cover yapar. Sempatiktir, mütevazılıkta abidedir. Kültür olayını aşmış kişiliktir. Hürriyette bir röpörtajında
- "Ben yabancılardan Frank Sinatra, Ofra Haza bir de Nat King Cole denilen bir saygıdeğer dostumuz var, onu dinlerim." şeklinde bir açıklaması vardır.
Çağırıldığı heryere gider. Almanyada 20 kişiye konser verdiği bile rivayet edilmiştir. 2005 Tirol konseri ciddi ciddi 20 kişiyedir. Hertür şarkıyı rahatlıkla okur. Pop jazz rock farkmaz babaya, çıkar aslan gibi okur. Ve notalı okur, kıçından atmaz. Bir konser provasında 14 yaylının arasında bir elemana "Delikanlı sen beşlisinden yap üçlüsü olmuyor olllmuyoooor" şeklinde bir uyarısı olması o yaralı işitme duyusunun kutsallığına işaret eder. "Yıkılsın minareler, Açılsın meyhaneler" şeklinde bir şarkısı vardır.
yıkılsın camileraman yıkılsın camileryerine de açılsın meyhanelerkeyf-i cihaneylesin bütün viranelerAma bu kasedi toplatılıp yakılmıştır.
Felsefeyi yeniden yzmıştır. Hakan Taşıyan "Arabeskin yeni peygamberi benim" şeklinde açıklama yapınca bir röportajında sorulan soruya;
"- Ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum." Şeklinde lafı sokarak beni bayıltmıştır.
Okan Bayülgenin programında Okanın salak iğnelemelerine bu sefer köküne kadar lafı sokarak cevap vermiştir;
- "Baba ya, bu düşünüyorum öyleyse varım lafından ne anlıyosun?" sorusuna
- "Bunu Descartes diye bir adam söylemiş.. Adam diyor ki tüm nesnelerin varlığından şüphe edebilirim ama şüphe ettigimden şüphe edemem.. Şüphe ede ede, şüphe edemeyecegim bir hakikate ulasıyorum diyor.. Yani suphe etmekle düşünen bir ben olduğunu kavrıyorum.. Sonra da diyor ki, düşünüyorum öyleyse varım"
İnsan evladıdır, onca hayranı hatun kişi arasından eşini seçmemiş onun yerine pavyonda çalışan Muhterem Nur ile evlenmiştir. Sonuçta kendisine takılan
Baba lakabını sapına kadar haketmiştir. Adam gibi adamdır. Şimdi söyle bakalım Baba hakkında ne düşünüyorsun..? ;)