gül, güneşler doğsun haydi
bir şans tanı bugün kendine
yol ver ürkek sevinçlerine
bu gün iyi bir gün olmalı
sev kendini, kendini koru
dargın durma dünyayla
barış koş yarına zamanla yarış
bugün iyi bir gün olmalı
yeniden başla ümitle aşkla
rüzgarlarla seviş mutlu rüzgar
yeniden başla ümitle aşkla
şiirle, şarkıyla sevgiyle berebar yaşa
Ben bu adamı çok severdim. Dün gece download edip cd yaptım gene. Müyap akıllı olana kadar da yapacağım. Sıçmışım telifine. :) Neyse mevzuu o değil. Ben albümü yaptım dinliyorum ama çok gittim gerilere ya. Ortaokuldaydım o zamanlar. Servisle giderdim okula. Taburede giderdim ama çünkü devreclik yapıyolardı serviste. Hazırlık okuyan taburede gider. Hasan Amca kullanırdı servisi ama ne kullanış. Allaha emanet giderdik. Araba BMC marka dökülen bir tabut. Mesela ben kapı yanında taburemde mutlu mesut okula giderken otogar üzerinden geçen viyadükte kapı açılmıştı. Ben salak salak bakıyorum, millet beni tutuyo otagara uçmayayım diye. Oğlu vardı Ergun Abi, iri yarı hep emanet bi kaptırmayla kullanırdı aracı. Mevzu olursa direk ekmek bıçağıyla inerdi aşağı. Araçta
Pavyon Işıkları vardı mor mor. Açardı lambaları, müziğide verirdi tıngır tıngır giderdik. O kadar ya allah giderdik ki, bir gün ben önde oturuyorum, Hasan Amca " Gel şimdi, benzin alıcaz araba durken şu pedala bas" dedi. El freni diye bir kavram yok araçta! Frene basıyom ben ama nasıl, korkudan kıracam pedalı. Bi bıraksam gidecez cümleten. "Laaayn bıkrakim mi" dediğimde suratlar korkuylaa "Amaaan amaaaaan yapmaaaa laaaaaan" naraları arasında saçma bir ifadeye bürünürdü.
İğrenç geçen ortaokul çağlarımdan bana kalan 3 şeyden biri bu anılarım. Diğeri Levent Yüksel - Medcezir öteki MFÖ-Geldiler. Gerisini siktir et...